5 Mart 2019 Salı

Defne Göral Sağlık Biyoloji Ödevi 2. Dönem

Sağlık Bilgisi ve Trafik Kültürü
Performans Ödevi
Sağlığın ve Egzersiz
Yapılan Yerin Önemi
Defne Göral
9-B 52
Sağlık ve Egzersiz Yapılan Yerin Önemi
Sağlık; fiziksel olarak iyi olma halidir. Sağlıklı olduğumuzun göstergeleri doğal bir
yaşam, seyrek hastalanma, ideal vücut sıcaklığı, ideal nabız, solunum ve tansiyon,
ideal vücut ağırlığı, iyi iştahtır.
Bu göstergelere sahip olabilmek ve sağlıklıyız diyebilmek için her şeyden önce yeterli
ve dengeli besin tüketimi ve düzenli egzersiz şarttır. Bu iki temel şartın yanında iyi ve
kaliteli uyku düzeni, ideal vücut yapısı ve ağırlığı mutlaka olmalı düzenli sağlık
kontrolleri yapılarak da sağlığın devamlılığı sağlanmalıdır.
Egzersiz ise sağlıklı olmak kadar kronik hastalıkların önlenmesinde ve tedavisinde
önemli bir etkendir. Yeterli ve düzenli beslenip düzenli egzersiz yaparak pek çok
hastalığı önleyebiliriz. Düzenli egzersiz yaparak kilomuzu kontrol altında tutmuş,
kolestrol seviyelerini normal seviyelerde tutmuş ve pek çok psikolojik problemin
gelişimini engellemiş oluruz.
Düzenli egzersiz kan basıncını düşürür, diyabet gelişimini engeller. Kemik eklem ve
kas sağlığımızı koruma altına almış olur. Ayrıca çağın en büyük sağlık sorunlarından
biri olan depresyon sorunlarını azaltmış ve kendimizi iyi hissetmemizi sağlayan
endorfin hormonumuzun salgısını da artırmış oluruz.
Günümüz dünyasında egzersiz yapmanın gerekliliği daha çok masa başı işleri ve
maruz kaldığımız stres yüzünden artmış olsa da, bu egzersizin nerede yapıldığı da çok
önemlidir. Gelişen ancak doğayı daha fazla kirleten teknolojiler yüzünden havadaki
ozon, karbonmonoksit, nitrojendioksit, sülfürdioksit, havadaki partiküller ve kurşun
maddelerinin artışıyla hava çok fazla kirlenmiş durumdadır.
Hareketsiz durumda bulunan bir kişi günde ortalama 15 bin litre hava solumaktadır. Bu
miktar dakikada 6-10 litre soluk almak demektir. Ağır bir koşu antrenmanı esnasında
dakikada 60-150 litre hava solurken, ciğerlerimize 55-85 metrekarelik bir alanı
kaplayacak kadar oksijen göndermiş oluyoruz. Bunun anlamıda şu: Antrenman yapan
bir kişinin, hareketsiz olana kıyasla 10-15 kat daha fazla hava soluduğudur. Bununla
beraber koşarken içimize çektiğimiz her nefesle birlikte ozon, karbonmonoksit,
mikroskobik partiküller, sülfürdioksit, kurşun ve pek çok toksik madde aldığımızdır.
Sıkışık trafiğin olduğu bir caddede koşmak, akciğer fonksiyonlarımızın performansını
düşürüyor. Akciğerlerimize oksijen taşıyan kanalların büzülmesine neden olur.
Vücudumuz kirli havaya karşı kendini daha yavaş soluklar alarak korur. Nefes kanalları
daralır ve nefes almamız güçleşir. Kirli havada antrenman yapan bünyemiz çözümü
zor bir ikileme düşer: Sıkı bir antrenman sırasında kasları beslemek adına daha fazla
oksijen göndermek için kirli havadan korunma önlemlerini almaz. Kalple damarları
içeren sistem ve nefes borusuyla akciğerlerimizi içeren solunum sistemi, tıpkı aşırı
sıcak havada zorlanan klima gibi işlev kaybeder. Vücudumuzun zorlandığında görülen
ilk belirtiler hırıltılı nefes, öksürük, boğaz ağrısı, baş ve göğüs ağrısı ve sulanan
gözlerdir. Ancak uzun dönemdeki tepkiler çok daha acı verici olur.
Bunlarla birlikte, dizel motorlu araçlardan atılan dizel atıklarından oluşan partiküllerin
en büyük tehlikesi diğer parçacıkları içlerine alarak, vücudumuzda tekrar reaksiyona
sokmaktır. Bu dizel atık parçacıkları bir çeşit kanser hücresidir. Fakat toplum bu
tehlikenin farkına çok geç varmış durumdadır.
Bu olumsuz etkileri azaltmak için egzoz gazının, ozonun ya da hava kirliliğine neden
olan diğer partiküllerin daha az olduğu sabah saatlerinde veya trafiğin açıldığı akşam
saatlerinde dışarıda egzersiz yapılması daha doğru olacaktır. Çünkü ozon gazı,
otomobillerin ve diğer sanayi atıklarının güneş ışınlarıyla reaksiyona girmesiyle
yoğunlaşmaktadır. Ozon gazı sabah saat 11.00 civarında ciddi seviyede görülür.
Öğleden sonra saat 15.00 civarında da zirve yapar. Güneş battıktan sonra ozon
oluşmaz. Havadaki ozon seviyesi güneşli günlerde çok daha fazladır. Bu açıdan, puslu
havada egzersiz yapmak daha az zararlıdır.
Benzer şekilde sıcak ortamlarda yapılan egzersiz vücut üzerinde kan dolaşım sistemi,
buharlaşma, su kaybı ve hormonal düzenleme açılarından olumsuz etkiler
yaratmaktadır. Bu yüzden mümkün olduğu kadar vücudun alışık olmadığı yüksek
sıcaklıklarda spor yapmaktan kaçınmak gerekmektedir.
Sağlığımızı korumak için çok faydalı hatta şart olan egzersiz, doğru ortamlarda
yapılmadığı zaman çok zararlı olabilmektedir. Kirli havada yapılan egzersizin yarardan
çok zarar getirdiği, hatta bir paket sigara içmek kadar tehlikeli olabileceği
söylenmektedir. Bu yüzden böyle kirli havalarda spor yapmak yerine kapalı yerleri
tercih etmek ya da şehir dışına çıkmak çok daha doğru olacaktır.
Kaynakça
https://babel.hathitrust.org/cgi/pt?id=umn.31951d02464639c;view=1up;seq=4
https://babel.hathitrust.org/cgi/pt?id=uc1.31822030293732;view=1up;seq=12
http://dergipark.gov.tr/download/article-file/394475
https://www.runnersworldtr.como/lume-kosanlar/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder